Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonuna ve AB Üyesi Ülke Büyükelçiliklerine

Bizler, Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilen “Türkiye ve AB arasında Sivil Toplum Diyaloğu Programı” ile “Sivil Toplum Destek Programı” kapsamında hibe desteği alarak Türkiye’de ve AB ülkelerinde temel haklar, çevre, kültür-sanat, eğitim, iş dünyası, sektörel işbirliği, medya gibi farklı alanlarda projeler yürüten sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyiz.

AB’den aldığımız desteklerle yürüttüğümüz projelerle binlerce kişinin hayatına dokunma fırsatı bulduk. AB’nin kabul ettiği evrensel değerleri paylaşarak, iyi uygulamalarından ilham alarak AB’deki sivil toplum kuruluşlarıyla yeni işbirliklerine adımlar attık; bilgi birikimimizi ve tecrübelerimizi de diğer Avrupalı ortaklarla paylaştık. AB ve aday ülke Türkiye arasında bir köprü olduk. Bizlere sağlanan desteklerle kapasitemizi geliştirdik; daha şeffaf ve hesap verebilir yapılar oluşturmaya gayret ettik. Kamu kurumlarıyla işbirlikleri geliştirmek, karar alma süreçlerine katılmak, etkin savunuculuk kampanyaları oluşturmak, gönüllü ve profesyonel ekipler kurmak için önemli girişimlerde bulunduk.

Tamamladığımız projeler öncesinde, demokratik katılım süreçlerinde daha aktif yer alabilmek için kurumsal kapasitemizi ve iletişim becerilerimizi geliştirmeye ihtiyacımız vardı. İlgili ağ ve işbirliği olanaklarına, çalıştığımız alanlardaki diğer uygulamalara erişimimiz kısıtlıydı. Kamu-sivil toplum-özel sektör ve üniversite işbirlikleri alanında farkındalığın gelişmesine ihtiyaç vardı; kurulan ortaklıklar ve diyalog sınırlıydı.

Programlar kapsamında sağlanan destekler sayesinde, yetkin uzmanlarla çalışma fırsatı bularak, stratejik planlama ve organizasyon kapasitemizi geliştirme imkânı elde ettik; etki alanımızı genişletebildik; yerel ve ulusal düzeyde politika üretebilen aktörler arasına girdik; ortak kavramlar ve değerler etrafında, sistematik çalışma becerisi kazandık. Bu sayede kamunun sivil topluma bakış açısının olumlu yönde değişmesine katkı verdik; ulusal düzeyde görünürlüğümüz ve gönüllü sayılarımız arttı. Akademinin sivil topluma ilgisi ve bilimsel çalışmalara katkısı da yine bu desteklerle gelişti.

Gerçekleştirdiğimiz projeler öncesinde AB’deki ve Türkiye’deki STK’lar arasında ön yargılar mevcuttu. AB müktesebatı ve değerleri konusunda bilgimiz yeterli düzeyde değildi. AB üyeliği sürecinde uyum çalışmalarında bulunan sivil toplumun çalışmaları ise kamuoyu tarafından çok fazla bilinmiyordu. Ortak projelerin yürütülmesi sürecinde AB’deki kuruluşlarla işbirliği yaptık, diyaloğumuz arttı. Sosyal politikalar, bölgesel politikalar, eğitim politikaları, temel haklar, özgürlükler, tarım, balıkçılık, hayvan refahı, ulaştırma, çevre, enerji gibi farklı konularda iyi uygulamaları yerinde görerek ve deneyim paylaşımında bulunarak kendi ülkemizde de uygulanabilir modeller geliştirdik. Benzer şekilde, ülkemizdeki iyi uygulamaları da AB ülkelerindeki paydaşlarımızla paylaştık. Diyalog yoluyla, AB ile paylaştığımız ortak değerleri birlikte koruyabileceğimizi ve yaygınlaştırabileceğimizi gördük.

Diyalog ve Destek Programları AB tarafından devam ettirilmediği takdirde, kurulan işbirliklerini, oluşturulan ağları, ortak çalışma kültürü ve karşılıklı anlayışı, kısacası bugüne dek elde ettiğimiz kazanımların birçoğunu kaybedeceğimizi düşünüyoruz. Kurduğumuz diyalogları sürdürebilmek için kaynağa ve yeni desteklere ihtiyaç duyuyoruz. Ayrıca, sivil toplum olarak yürüttüğümüz faaliyetlerde ve projelerimizde yurtdışı ziyaretlerimizi gerçekleştirebilmek için vize kolaylığı sağlanmasını bekliyoruz. Avrupa Birliği Başkanlığı tarafından hayata geçirilen, sivil toplum işbirliklerini ve diyaloğunu güçlendirmeye yönelik program ve mekanizmaların fon destekleriyle devam ettirilmesinin önemine dikkat çekmek istiyoruz. Ağ kurma, gençlik, sosyal kapsayıcılık, dijitalleşme, sosyal girişimcilik, iklim değişikliğiyle mücadele gibi hayati alanlara sağlanacak desteklerin sivil toplumun bu konulardaki etkinliğini daha da artıracağını düşünüyoruz.

Sivil Toplum Diyaloğu ve Sivil Toplum Destek Programları ortak sorunların çözümüne yönelik karşılıklı güven ve anlayışa dayalı bir ortak çalışma kültürü oluşturdu. AB ile kurulan bu bağın devam etmesini istiyor, AB’nin “Destek” ve “Diyalog” programlarıyla sağladığı 15 yıllık geçmişe sahip birikimi olan bu ortak mirası ve değeri sahiplenmesini bekliyoruz. Bu sayede, elde edilen kazanımların sürdürülebilirliği güvence altına alınacak ve bu alanda yapılacak yeni çalışmalar için ilham ve cesaret kaynağı olacaktır. İlerlediğimiz yoldan geri dönmemek, kurduğumuz işbirliklerini sürdürülebilir kılmak, emek harcayarak ve özenle tesis ettiğimiz dostlukları kaybetmemek,  Avrupamızı ve dünyamızı hep birlikte daha yaşanılır hale getirebilmek için ve özellikle de Türkiye’yi Avrupa Birliği’nin ayrılmaz bir parçası yapabilmek için eşsiz kazanımlar elde etmemize vesile olmuş söz konusu destekleri devam ettirmenin taşıdığı kritik önemi dikkatinize ve nazik değerlendirmelerinize sunarız.

“Sivil Toplum Destek Programı” “Türkiye ve AB Arasında Sivil Toplum Diyaloğu” Hibe Programları Ulusal Danışma Toplantısı Katılımcıları

Antalya , 20 Aralık 2022,