Türkiye, Fransa ve İspanya’da, aktif yaşlanma, yaşlı istihdamı gibi konularda çalışan STK’lar arasında diyalog kanalları oluşturmak ve yaşlı bireylerin sosyo-ekonomik olarak topluma katılımlarını güçlendirmek amacıyla hayata geçen ‘İkinci Bahar’ Projesi, yaşlıların yaşamdan kopmadığı bir topluma doğru umutla ilerleyen yolculuğunu tamamladı.
“Amacım mümkün olan en yakın zamanda emekli olmak ve mümkün olan en zevkli haliyle hayatı yaşamak. Göremediğim tüm güzellikleri keşfedebileceğim sakin bir zaman.” Bu sözler, her yaş için bir toplum umuduyla yaşlıların sosyal ve ekonomik katılımına yönelik, Yörük-Türkmen Vakfı’nın (Yörük-Türkmen Kültürüne Hizmet, İlim, Sağlık Eğitim, Araştırma, Kalkınma ve Dayanışma Vakfı) yürüttüğü “İkinci Bahar” Projesi kapsamında hazırlanan belgeselde izlediğimiz yaşlılardan birine ait.
Sivil Toplum Diyaloğu Altıncı Dönem projelerinden “İkinci Bahar”ın tam ismi projenin amacını ve yaklaşımını da özetliyor: “AB ve Türkiye STK’ları Arasında Diyalogla Yaşlıların Güçlendirilmesi”. Yörük-Türkmen Vakfı çalışanlarından ve proje ekibinden Mehmet Ali Okan, projenin amacını “Türkiye’de ve Avrupa’da aktif yaşlanma, yaşlı bakımı, yaşlı istihdamı gibi konularda çalışan sivil toplum örgütleri arasında iş birlikleri ve diyalog kanalları oluşturmak ve bunları güçlendirmek” olarak özetliyor.
Fransa’dan Yaşlılar için Yiyecek Araştırma, Çalışma ve Teşvik Derneği ALIM50+ ve İspanya’dan Campus Arnau d’Escala Özel Vakfı’nın eş faydalanıcı olarak yer aldığı proje kapsamındaki faaliyetler arasında Türkiye, Fransa ve İspanya’daki yaşlı bireylerin güçlendirilmesine yönelik çalıştaylar, Yörük-Türkmen Vakfı’nın yaşlı bakımevinde kurulan hobi atölyesinde gerçekleşen atölyeler ve eğitimler, üretilen ürünlerin sergilenmesi, gerçek hikâyeleri ekrana taşıyan belgeselle beraber çeşitli araştırma ve raporlama çalışmaları yer alıyordu.
‘İkinci Bahar’ belgeseli üç ülkeden yaşlılara ses veriyor
“İkinci Bahar” Projesi 31 Ağustos 2022’de Ankara’da, Avrupa Birliği Başkanlığı Proje Uygulama Daire Başkanı A. Hakan Atik’in açılış konuşmasını gerçekleştirdiği kapanış toplantısıyla yolculuğunu tamamladı. Proje sonuçlarının katılımcılarla paylaşıldığı toplantıda, belgeselin ilk gösterimi de gerçekleştirildi. Türkiye, İspanya ve Fransa’daki yaşlıların sosyal hayatı ve istihdamı üzerine gerçek hikâyelerin derlendiği belgesel üç ülkeden yaşlılara ses veriyor: “66 yaşındayım ve kendime hep şunu söylerim, hayatta asla sıkılmamaya gayret etmeliyim,” ya da “Hayat felsefem sadelik, sevmek, sevgi yaymak. Ölene kadar.”
Yaşlıların istihdamı ve çalışma ortamlarını konu edinen politika ve uygulamalar, sosyal, ekonomik ve kültürel olarak dışlanmışlık hissine karşı önlemler, aktif yaşlanma konusunda hayata geçirilen iyi uygulama örnekleri proje süresince tartışılan, paylaşılan, raporlanan konulardan bazıları. Mehmet Ali Okan, projenin kendilerine öğrettiklerini ise şöyle özetliyor: “Projemizin faaliyetleri esnasında gözümüze çarpan ve insanlarla paylaşmak istediğimiz gerçek, Türkiye’nin de ileride yaşlı bir topluma dönüşeceği ve bu konuda çeşitli önlemlerin daha şimdiden alınması gerektiğidir.”